Saturday, August 11, 2007
Mutluluk
Bugün, yıllar öncesiydi artık. Ne çabuk büyümüştü. Hiç dinmemişti heyecanı. Kalbi hızlandırılmıştı sanki. İşte oradaydı! Hayallerinin gerçeğe dönüştüğü yerde olcacaktı az sonra. Suyundan aldı bir yudum. Küçük odadaki, içinde anıların dolu olduğu aynadan son kez kendine baktı. Binlerce kez bakışından sonra bu sondu artık emindi. Hafifçe rujunu düzeltir gibi yaptı, dudaklarının arasından süzülecek kelimeleri düşünürken belli belirsiz gitmişti eli belli ki. Heyecanı mutluluğunun önüne geçememişti ancak. Artık orada olmak istiyordu, o istedikçe zaman yavaşlıyor- istemedikçe hızlanıyordu. Saate baktı tam yerine gelmişti. Yıllardır bu anı bekliyordu. Rüyada olmakla aynı şeydi belki de o sahnenin onun olması, binlerce gözün o anda onu görmek için kilitlenmesi, alkışlar, aynı anda binlerce ağızdan çıkan melodik sözler... Ama gerçekti artık tüm bunlar... Artık inanıyordu; çok isteyince oluyordu her şey... Yavaş adımlarla yürüdü girişe doğru. İçeriye baktı bir kez... Başlayan müziğe kuvvetlice eşlik eden alkışlarla birlikle onu bekleyen mikrofonun önüne kadar yol aldı... Kapattı gözlerini ve ilk sözcüğü döküldü ağzından... Devam ettikçe açtı gözlerini yavaşça... Dostları, arkadaşları, tanımadıkları-tanıdıkları binlerce kişi ona bakıyordu... Renkli spot ışıkları altında müzikle dans ediyordu saçları... Yaşadığı duygular o kadar karışıktı ki... Tüm aşkları, mutlulukları, mutsuzlukları, anıları geçiyordu aklından...Bir şarkı bitiyor diğeri başlıyordu... Her biri farklı dünyalara sürüklüyordu onu. Şaşırmıştı gözlerine baktığı insanların dünyalarına girmeye başlamıştı bir anda... Gözlerinden belli belirsiz bir damla süzüldü tüm duyguların anısına... Zaman geçmesin dedi içinden... Kemanın hüzünlü sesini gitaristin tellerinden çıkan asi sololar takip etti, davullardan ve zillerden gelen sesler adeta şov yapıyordu izleyenlere, sonra bass gitarın sessizlikteki yüreği okşayan sesleri çınladı kulaklarda... Tüm orkestra tekrar birleşti bir anda... Sahnede dönmüş onları izliyordu hayranlıkla... Ona eşlik eden tüm bu mükemmel sesleri... Tüyleri diken diken eden bir finaldi bu onun için... Mikrofona yaklaştı müzik son bulurken... Kısaca teşekkür edebildi... O kısa bitişin ne kadar büyük bir anlam ifade ettiğini onun gözlerine bakanlar anladı sadece... Yaşlar birikmişti gülümseyen gözlerinin içinde... Kapattı gözlerini, tüm bu yaşlar o insanlara bir teşekkür olarak akıyordu ondan... Dünyada mutlu olduğu tek yerde... Geldiği gibi indi sahneden, artık tekrar geleceği günü hayal etmenin mutluluğuyla...
 
posted by .gözdE ~ at 4:19 PM | Permalink |


6 Comments:


At August 11, 2007 at 5:27 PM, Blogger Fırat DEVECİ

Bir sahneden inilirken diğer sahnenin yolu başlar küçük adımlarla...
Umudunu yitirme ;)

 

At August 12, 2007 at 4:02 AM, Blogger Tuğba Selin Ülker

çok güzel bi an.
ve o sahnedeki müziğe aşıksa daha bir güzel oluyor =)

 

At August 12, 2007 at 7:08 AM, Blogger .gözdE ~

Güzel günler var ileride...

 

At August 13, 2007 at 4:41 PM, Blogger kelimebitkisi

ahh ahh o sahnenin tozu hakkaten de.. benişm de tadı damağımda hala.. yolun açık olsun ;)

 

At August 14, 2007 at 2:44 AM, Blogger .gözdE ~

Sağolasınız Ülker Hanımcığım=)