Mavi'ye en çok yakışan insan...
İnsanın kendini yanında en rahat hissettiği,
Konuşurken en çok mutlu olduğu,
Beklerken saniyelerin yıllar olduğu,
Veda ederken kendini dipsiz bir kuyuda gibi hissettiği,
Güzellikleri paylaşmak için can attığı,
Olumsuzları paylaşarak azalttığı,
Bunların kendisine karşı da hissedildiğini bilen birisi nasıl beklerse öyle bekliyorum seni...
.never_give_up_dreamS~
şurdan burdaN~: Türkiye
hakkımdA~: .!sanatçı ruhlu géçinén,ahmak ama iyi birisiyim~
Bir İnsana
Kabul etmek öyle zor ki senin artık eskisi gibi olmaycağını...
Eskisi gibi sevmediğini beni.
Ben seni eskisi gibi severken...
Gel dönelim geçmişe desen hiç tereddüt etmeden dönmek isterken,
Geçmişe dönmenin imkansız olduğunu anlatışın bana...
Yemin ederim hiç kimseye bu kadar nefret duymamıştım.
O olmasaydı tüm bunları yaşamayacaktım.
Geçmişe dönmek istemeyecektim.
İmkansızlığın peşinden koşmayacaktım...
Ama anladım dün, bugün hala anlamaya gayret ediyorum nedense.
Anlamamaya gayret ediyordum bir zamanlar.
Bir oyundan ibaretti sanki her şey...
Herkes kusursuzdu.
Ya da kusurlarını kabul ettikleri sürece öyle görünürlerdi...
Yine öyle sanmıştım.
Kabul ederdik hatalarımızı,
Sen etmedin, bende etmedim...
Kusursuz değiliz...
Sana hep kalbinin tertemiz olduğunu söylerdim...
Tıpkı eski hatıra defterlerimize yazdıklarımız gibi...
Hala da öyle...
Hiçbir şey değişmedi bende sendekilere karşın...
Beklemiyorum bir şey geçmişten de artık.
Anlamaya gayret ediyorum seni de...
Haklısın.
Sonuna kadar haklısın.
Sonuna kadar öyle kalacaksın.
Kendimi anlamaya çalıştım biraz da...
Haklıyım.
Sonuna kadar haklıyım hem de...
Anlaşılan böyle oldukça her şey böyle kalacak...
Ne geçmiş- ne gelecek.
Ya da geçmiş yaşandı bitti birlikte...
Gelecek de yaşanacak...
Benim sensiz, senin bensiz...
Eskisi gibi sevmediğini beni.
Ben seni eskisi gibi severken...
Gel dönelim geçmişe desen hiç tereddüt etmeden dönmek isterken,
Geçmişe dönmenin imkansız olduğunu anlatışın bana...
Yemin ederim hiç kimseye bu kadar nefret duymamıştım.
O olmasaydı tüm bunları yaşamayacaktım.
Geçmişe dönmek istemeyecektim.
İmkansızlığın peşinden koşmayacaktım...
Ama anladım dün, bugün hala anlamaya gayret ediyorum nedense.
Anlamamaya gayret ediyordum bir zamanlar.
Bir oyundan ibaretti sanki her şey...
Herkes kusursuzdu.
Ya da kusurlarını kabul ettikleri sürece öyle görünürlerdi...
Yine öyle sanmıştım.
Kabul ederdik hatalarımızı,
Sen etmedin, bende etmedim...
Kusursuz değiliz...
Sana hep kalbinin tertemiz olduğunu söylerdim...
Tıpkı eski hatıra defterlerimize yazdıklarımız gibi...
Hala da öyle...
Hiçbir şey değişmedi bende sendekilere karşın...
Beklemiyorum bir şey geçmişten de artık.
Anlamaya gayret ediyorum seni de...
Haklısın.
Sonuna kadar haklısın.
Sonuna kadar öyle kalacaksın.
Kendimi anlamaya çalıştım biraz da...
Haklıyım.
Sonuna kadar haklıyım hem de...
Anlaşılan böyle oldukça her şey böyle kalacak...
Ne geçmiş- ne gelecek.
Ya da geçmiş yaşandı bitti birlikte...
Gelecek de yaşanacak...
Benim sensiz, senin bensiz...
Değer
Hep daha az değer görmek karşındakinden doğru sanırım...
Aptal yerine koyulmak gibi bir şey bu...
Mutsuzluk gibi...
Değer vermemeyi öğrenmek gibi...
Aptal yerine koyulmak gibi bir şey bu...
Mutsuzluk gibi...
Değer vermemeyi öğrenmek gibi...
Friday, June 29, 2007
Yine Bir Haziran...
Yine Wimbledon... Yine Maria :)
Yıllardır babamın derbi maçlarını izlediği gibi bende Wimbledon'ı izlerim. Aslında tenisi sevmemin sebebi kişisel bir spor olması ve kavga çıkmaması.Ya da futbol maçlarında olduğu gibi seyircinin bir tarafı alkışlamayıp, her güzel hareketi ve her sayıyı alkışlaması.
Ama konu Maria Sharapova olduğunda takım tutarım, oyuncu tutarım...Yaparım işte bir şeyler. Maria'yı kim yenerse bir hafta düşman olurum:)
Ahh Maria ah
h... :P
Yıllardır babamın derbi maçlarını izlediği gibi bende Wimbledon'ı izlerim. Aslında tenisi sevmemin sebebi kişisel bir spor olması ve kavga çıkmaması.Ya da futbol maçlarında olduğu gibi seyircinin bir tarafı alkışlamayıp, her güzel hareketi ve her sayıyı alkışlaması.
Ama konu Maria Sharapova olduğunda takım tutarım, oyuncu tutarım...Yaparım işte bir şeyler. Maria'yı kim yenerse bir hafta düşman olurum:)
Ahh Maria ah
h... :P